Simge Öksüz Yönetici
Mesaj Sayısı : 825 Nerden : Mersin/Tarsus Yaş : 26 Kayıt tarihi : 17/01/11
| Konu: Batı Kültürü Etkisindeki Türk Edebiyatı Paz Nis. 08, 2012 5:26 pm | |
| BATI KÜLTÜRÜ ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI Tanzimat Edebiyatı (1839-1896) Tanzimatın ilanı ile Osmanlı aydınları Batı kültürünü, edebiyatını tanımaya başlarlar. Fransızca, Osmanlıca kadar önemli bir dil olur; aydınlar bu dille yazılmış edebiyat eserlerini aslından okumaya çalışırlar. Yusuf Kamil Paşa bu dönemde roman türünde ilk çeviriyi yapar: Fenelon'’an Telemak, Takvim-i Vakayi (1831) ve Ceride-i Havadis (1840) gazeteleri çıkar. A. Birinci Dönem 1860 yılında Şinasi’nin özel gazete olan Tercüman-ı Ahval’i çıkarmasıyla Tanzimat edebiyatının birinci dönemi başlar. Temsilcileri: Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa, Ahmet Mithat Efendi, Ahmet Vefik Paşa, Şemsettin Sami. Tanzimatın birinci döneminde, vatan, millet, hürriyet, adalet, kanun, hak, meşrutiyet gibi konular işlenmiştir. “Sanat toplum içindir” anlayışı benimsenmiştir. İlk roman, makale, tiyatro eseri, eleştiri, anı bu dönemde yazılır. Bu dönemde şiirin biçiminde değişiklik görülmez. Şiirde yenilik, konusunda olmuştur. Bu dönemin sanatçıları dilde sadeleşmeyi savunmuşlar; ancak bunu başaramamışlardır. B. İkinci Dönem Tanzimat edebiyatının ikinci döneminde aydınlar toplumsal konulardan uzaklaşmışlar, bireysel konulara yönelmişlerdir. “Sanat sanat içindir” ilkesi benimsenmiştir. Eserlerde dil ağır, anlatım sanatlıdır. Bu dönemin temsilcileri, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit Tarhan, Samipaşazade Sezai, Nabizade Nazım... Not: Tanzimat döneminde Şinasi, noktalama imlerini ilk kullanan yazardır. Servet-i Fünun (1896-1901) Servet-i Fünun bu dönemde çıkan bir derginin adıdır. Servet-i Fünun topluluğu da bu dergide yazan Tevfik Fikret, Cenap Şehabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın’dan oluşmuştur. Bu dönemde kişisel konulara yer verilmiş, günlük hayat ele alınmıştır. “Sanat sanat içindir” anlayışı benimsenmiştir. Romanda realizmin, şiirde parnasizmin ve sembolizmin etkileri görülür. Tevfik Fikret müstezatı serbestleştirmiştir. Eserlerde Arapça ve Farsça tamlamalara çok yer verilmiştir. Fecr-i Ati Edebiyatı Ficr-i Ati, Servet-i Fünun’un devamı niteliğindedir. Ahmet Haşim, Ali Canip Yöntem, Yakup Kadri, Fuat Köprülü, Refik Halit Karay bu dönemin temsilcilerindendir. Bu dönemin sanatçıları “Sanat kişiseldir” görüşünü benimsemişlerdir. Şiirde sembolizmi kullanmışlardır.
| |
|